Görkemli mimarisi ile Pera Palace Hotel, ağırladığı ünlü konuklarıyla da dikkat çekiyor. Geçmişten günümüze edebiyat ve sanat alanından birçok ünlü konuğa ev sahipliği yapan Pera Palace Hotel, İstanbul’un kültür elçiliği görevini de üstleniyor. Agatha Christie, Ernest Hemingway, Pierre Loti ve daha nice ünlü isimi ağırlayan Pera Palace Hotel, dünya çapında tanınan bir müzisyene de ev sahipliği yaptı. Müzik tarihinin dahi çocuğu olarak bilinen Yehudi Menuhin, İstanbul ziyaretleri sırasında Pera Palace Hotel’de konaklayan ünlü isimler arasındaydı.
New York’ta Musevi bir Amerikalı olarak 1916 yılında doğan Menuhin, müzik derslerine 4 yaşında başladı. Yehudi Menuhin göre keman çalma arzusu saf içgüdüye dayanıyordu. Yeteneği ve arzusu öyle kuvvetliydi ki; bu harika çocuk, sekiz yaşında profesyonel olarak sahneye çıkmaya başladı. Menuhin, bu yıllarda bir keman virtüözü olarak tekniği kadar müzikal anlayışının derinliği ile de dikkat çekmeye başlar. Zira Menuhin’e göre keman dışında insan duygularını daha iyi aktarabilecek bir başka enstrüman daha yoktur.
Menuhin bir müzisyenin kemanından dökülen notaların en az bir şarkıcının sesi kadar benzersiz olduğuna inanıyordu. Ünlü müzisyen dinleyicilerinin kulaklarına ve ruhlarına erişebilen karakteristik bir ses yakalamanın hayalini kuruyordu. Bu nedenle Menuhin’in dahi bir çocuktan olgun bir sanatçıya dönüşmesi çok da uzun sürmedi.
1928 yılında ilk ABD turuna çıkan Menuhin, aynı yıl plak kayıtları da yapmaya başlar. 1929 yılında Bruno Walter Berlin Filarmoni Orkestrası’nı yönetir. Bu yıllarda bir konserinde kendisini dinleyen Albert Einstein “Artık cennette bir Tanrı’nın var olduğuna inanıyorum” iltifatında bulunur. 1935 yılında Dünya turnesine çıkan Menuhin, turne bitiminde kendisini tüm dünyayı değiştiren sancılı bir sürecin ortasında bulur.
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla Menuhin, Amerikan ordusu için moral konserlerine katılmaya başlar. Sonrasında müttefik kuvvetlerin askerlerinin de dahil olduğu bu konserlerin sayısı 500’ü aşar. Sık sık askeri uçaklarla Amerika, Pasifik ve Avrupa arasında mekik dokuyan Menuhin, hayatını da riske atar. Savaşın soğuk ve acımasız yüzü ile sebep olduğu ham acı, Menuhin’i derinden etkiler. Bu konserler sırasında edindiği deneyimleri, insanlık yararına kullanmaya karar verir. 1945 yılında müziğin terapötik iyileştirme aracı olabileceğine inançla soykırım kurbanlarına özel bir konser verir.
Savaş, Menuhin’in yıllar sonra kuracağı Live Music Now Vakfı’nın da tohumlarını eker. Hala gelişmekte olan bir hayır kurumu olan Live Music Now, dezavantajlı kitleleri klasik müzikle buluşturmayı amaçlıyor.
1950’li yıllara gelindiğinde Menuhin sosyal adalet duygusu kuvvetli, içten bir insan hakları savunucusuna dönüşür. Apartheid Güney Afrika liderine meydan okur, tüm tehditlere rağmen İsrail’e gider. Aynı yıllarda bir tesadüf eseri yogayı keşfeder. Kıtlık Yardımı Konseri ile gittiği Hindistan’da bir guru ile tanışır ve bu arkadaşlık Batı dünyasının yoga ile tanışmasını sağlar.
Menuhin, 1958 yılından itibaren müzik festivalleri düzenleyerek dünyayı klasik müzikle buluşturdu. Bu yıllarda, hayatının sonuna kadar sürdüreceği orkestra şefliğine de adım attı. 1962 yılında yetenekli genç müzisyenleri eğitmek amacıyla Mehudin Müzik Okulu’nu kurdu.
Amerika’da doğup büyümüş olsa da Menuhin, ailesi ile İngiltere’de yaşamayı seçer. 1965 yılında Kraliçe tarafından “Britanya İmparatorluğu’nun Fahri Şövalyesi” unvanına layık görülür. Menuhin UNESCO Uluslararası Müzik Konseyi Başkanı olarak da görev yapar. Aynı yıllarda Hindistan ziyaretinde dinleme fırsatı bulduğu Ravi Shankar ile müzik çalışmalarını sürdürür. Kraliyet Filarmoni Orkestrası Şefliği’ni de üstlenen Menuhin, 1977 yılında Bitmeyen Yolculuk isimli otobiyografisini yayımlar.
Menuhin kendi tabiriyle ütopyalar yaratarak geçirdiği yaşamının son on yılına, bir ömre bedel başarılar sığdırmayı başardı. Davos’a katıldı, İngiltere’de Lordlar Kamarası’nda bir koltuğa sahip oldu. Nelson Mandela’nın özgürlüğünü kutlamak için Güney Afrika’da konserler verdi. Bitmeyen yolculuğu ile olağanüstü bir hayat hikayesine sahip olan Yehudi Menuhin, 1999 yılında hayata gözlerini yumdu.